ESMÂ-İ HUSNÂ
Ptsi Tem. 06, 2009 12:47 pm
ESMÂ-İ HUSNÂ
Esmâ-i Husnâ Nedir?
Esmâ-i Husnâ, Allah'ın güzel isimleri demektir.
Bir âyet-i kerîmede:
"En güzel isimler O'nundur (Allah'ındır)" (el-Haşr, 24) buyurulmaktadır.
Diğer bir âyette de; en güzel isimlerin Allah'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır (el-A'râf, 180).
Allah'ın isimleri tevkifîdir. Yâni, Allah hakkında ancak âyet ve hadîslerde zikri geçen ve söylenmesine izin verilmiş olan isimler kullanılabilir. Rastgele isim izafe edilemez.
Esmâ-i Husnâ ile ilgili olarak Buhârî ve Müslim'de:
"Allah'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer" buyurulmuştur.
Tirmizî, İbn-i Hibban ve Hâkim'in bu konudaki rivâyeti ise, şöyledir:
"Kim bunları (Esmâ-i Husnâ'yı) mânâlarını anlayarak sayar, bunlarla Allah'ı zikrederse Cennete girer."
Şâh-ı Nakşıbend Hz.leri bu hadîsle ilgili olarak buyurur ki:
"Bu hadîs-i şerîfteki Ahsâ kelimesinin bir mânası, saymaktır. Diğer bir mânası ise, bu ism-i şerîfleri öğrenip bilmektir. Bir mânası da, bu esmâ-i şerîfin mûcibince amel etmektir. Meselâ: Rezzâk ismini söylediği zaman, rızkı için asla endişe etmemeli. Mütekebbir ismini söyleyince, Allahü Teâlâ'nın azametini ve kibriyâsını düşünmelidir."
Hadîslerde zikri geçen 99 isim şunlardır:
Allah, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlık, el-Bâri', el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Hâfıd, er-Râfi, el-Muiz, el-Müzill, el-Basîr, es-Semi', el-Hakem, el-Adl, el-Lâtîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mücîb, el-Vâsi', el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Veliyy, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mübdî, el-Muîd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâli, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntakim, el-Afüvv, er-Raûf, Mâlikü'l-Mülk, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksit, el-Câmi', el-Ganiyy, el-Muğni, el-Mâni', ed-Dârr, en-Nâfi', en-Nûr, el-Hâdi, el-Bedî', el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr.
Allah'ın diğer isimleri:
Allah'ın isimleri 99 taneden ibaret değildir. Âyet ve hadîslerde bu 99 isimlerden ayrı olarak Allah'a başka isimler de izâfe edilmiştir.
Allah'a izâfe edilen diğer bâzı isimler şunlardır:
el-Vâhid'in yerine el-Ehad, el-Kahhâr'ın yerine el-Kâhir, eş-Şekûr'un yerine eş-Şâkir; el-Kâfi, ed-Dâim, el-Münevver, es-Sıddık, el-Muhît, el-Karîb, el-Vitr, el-Fâtır, el-Allâm, el-Ekrem, el-Müdebbir, er-Refî', Zittavl, Zülmeâric, Zülfadl, el-Hallâk, el-Mevlâ, en-Nasîr, el-Gâlib, el-Hannân, el-Mennân...
Kur'ân-ı Kerîm'de Allah ism-i şerîfi 2800 defa zikredilmiştir. Allah isminden sonra Kur'an'da en çok zikri geçen isim, Rab ismidir. 960 yerde zikredilmektedir.
Rab isminden sonra, Kur'an'da en çok yer alan isimler ise; Rahmân, Rahîm ve Mâlik isimleridir. Fâtiha sûresinde "Allah" isminden sonra sıra ile zikredilen bu dört ism-i şerîfe, Cenâb-ı Hakk'ın Rubûbiyet Sıfatları adı da verilmektedir.
Terbiye etmek, büyütmek, yetiştirmek mânalarını ihtiva eden Rab kelimesinin asıl mânası: "Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan" demektir.
İsm-i A'zam Nedir?
Allah Teâlâ'nın Kur'an ve hadîs-i şerîflerde zikredilen isimlerinin en büyüğüdür.
İsm-i A'zam'ı, Allah, isimleri içinde gizlemiştir. Bunun da hikmeti, kullarının bütün Esmâ-i Husnâ'ya rağbetini sağlamak, kendisine bütün isimleriyle dua edilmesini te'min etmektir. İsm-i A'zam belli olsaydı, insanlar yalnızca o isimle dua ederler, diğer isimleri terkederlerdi. Çünkü İsm-i A'zam'ın Allah katında büyük bir değeri vardır. Bu isimle yapılan duaların mutlaka kabûl edildiği rivayet olunmuştur.
İsm-i A'zam'ın Esmâ-i Husnâ'dan hangi isim olduğu hakkında, İslâm âlimleri ayrı ayrı kanâatler ileri sürmüşlerdir. Büyük ekseriyetin kanâatı, İsm-i A'zam'ın, lâfza-i Celâl yani Allah ismi olduğudur. Hz. Ali Efendimize göre İsm-i A'zam tek isim değildir. Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs'tan ibaret 6 isimdir.
İmam-ı A'zam'a göre, İsm-i A'zam, Hakem ve Adl olmak üzere iki isimdir. Gavs-ı A'zam'ın İsm-i A'zam'ı, Hayy ismidir. İmam-ı Rabbânî'ye göre de İsm-i A'zam, Kayyûm'dur.
Görüldüğü gibi İslâm büyükleri, İsm-i A'zam'ı farklı isimlerde bulmuştur. Belki de herbirinin hususi âlemine tecellî eden İsm-i a'zam değişik olmuştur.
Esmâ-i Husnâ içinde bir İsm-i A'zam olduğu gibi, her isim için de a'zamî bir mertebe vardır. Bâzan bir ismin a'zamî mertebesi, İsm-i A'zam ile karıştırılır; o isim a'zamî mertebedeki tecellîsi sebebiyle İsm-i A'zam sanılır. İsm-i A'zam'ın her âlime göre değişik olmasının bir sebebi de budur.
Esmâ-i Husnâ Nedir?
Esmâ-i Husnâ, Allah'ın güzel isimleri demektir.
Bir âyet-i kerîmede:
"En güzel isimler O'nundur (Allah'ındır)" (el-Haşr, 24) buyurulmaktadır.
Diğer bir âyette de; en güzel isimlerin Allah'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır (el-A'râf, 180).
Allah'ın isimleri tevkifîdir. Yâni, Allah hakkında ancak âyet ve hadîslerde zikri geçen ve söylenmesine izin verilmiş olan isimler kullanılabilir. Rastgele isim izafe edilemez.
Esmâ-i Husnâ ile ilgili olarak Buhârî ve Müslim'de:
"Allah'ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer" buyurulmuştur.
Tirmizî, İbn-i Hibban ve Hâkim'in bu konudaki rivâyeti ise, şöyledir:
"Kim bunları (Esmâ-i Husnâ'yı) mânâlarını anlayarak sayar, bunlarla Allah'ı zikrederse Cennete girer."
Şâh-ı Nakşıbend Hz.leri bu hadîsle ilgili olarak buyurur ki:
"Bu hadîs-i şerîfteki Ahsâ kelimesinin bir mânası, saymaktır. Diğer bir mânası ise, bu ism-i şerîfleri öğrenip bilmektir. Bir mânası da, bu esmâ-i şerîfin mûcibince amel etmektir. Meselâ: Rezzâk ismini söylediği zaman, rızkı için asla endişe etmemeli. Mütekebbir ismini söyleyince, Allahü Teâlâ'nın azametini ve kibriyâsını düşünmelidir."
Hadîslerde zikri geçen 99 isim şunlardır:
Allah, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlık, el-Bâri', el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Hâfıd, er-Râfi, el-Muiz, el-Müzill, el-Basîr, es-Semi', el-Hakem, el-Adl, el-Lâtîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mücîb, el-Vâsi', el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Veliyy, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mübdî, el-Muîd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâli, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntakim, el-Afüvv, er-Raûf, Mâlikü'l-Mülk, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksit, el-Câmi', el-Ganiyy, el-Muğni, el-Mâni', ed-Dârr, en-Nâfi', en-Nûr, el-Hâdi, el-Bedî', el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr.
Allah'ın diğer isimleri:
Allah'ın isimleri 99 taneden ibaret değildir. Âyet ve hadîslerde bu 99 isimlerden ayrı olarak Allah'a başka isimler de izâfe edilmiştir.
Allah'a izâfe edilen diğer bâzı isimler şunlardır:
el-Vâhid'in yerine el-Ehad, el-Kahhâr'ın yerine el-Kâhir, eş-Şekûr'un yerine eş-Şâkir; el-Kâfi, ed-Dâim, el-Münevver, es-Sıddık, el-Muhît, el-Karîb, el-Vitr, el-Fâtır, el-Allâm, el-Ekrem, el-Müdebbir, er-Refî', Zittavl, Zülmeâric, Zülfadl, el-Hallâk, el-Mevlâ, en-Nasîr, el-Gâlib, el-Hannân, el-Mennân...
Kur'ân-ı Kerîm'de Allah ism-i şerîfi 2800 defa zikredilmiştir. Allah isminden sonra Kur'an'da en çok zikri geçen isim, Rab ismidir. 960 yerde zikredilmektedir.
Rab isminden sonra, Kur'an'da en çok yer alan isimler ise; Rahmân, Rahîm ve Mâlik isimleridir. Fâtiha sûresinde "Allah" isminden sonra sıra ile zikredilen bu dört ism-i şerîfe, Cenâb-ı Hakk'ın Rubûbiyet Sıfatları adı da verilmektedir.
Terbiye etmek, büyütmek, yetiştirmek mânalarını ihtiva eden Rab kelimesinin asıl mânası: "Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan" demektir.
İsm-i A'zam Nedir?
Allah Teâlâ'nın Kur'an ve hadîs-i şerîflerde zikredilen isimlerinin en büyüğüdür.
İsm-i A'zam'ı, Allah, isimleri içinde gizlemiştir. Bunun da hikmeti, kullarının bütün Esmâ-i Husnâ'ya rağbetini sağlamak, kendisine bütün isimleriyle dua edilmesini te'min etmektir. İsm-i A'zam belli olsaydı, insanlar yalnızca o isimle dua ederler, diğer isimleri terkederlerdi. Çünkü İsm-i A'zam'ın Allah katında büyük bir değeri vardır. Bu isimle yapılan duaların mutlaka kabûl edildiği rivayet olunmuştur.
İsm-i A'zam'ın Esmâ-i Husnâ'dan hangi isim olduğu hakkında, İslâm âlimleri ayrı ayrı kanâatler ileri sürmüşlerdir. Büyük ekseriyetin kanâatı, İsm-i A'zam'ın, lâfza-i Celâl yani Allah ismi olduğudur. Hz. Ali Efendimize göre İsm-i A'zam tek isim değildir. Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs'tan ibaret 6 isimdir.
İmam-ı A'zam'a göre, İsm-i A'zam, Hakem ve Adl olmak üzere iki isimdir. Gavs-ı A'zam'ın İsm-i A'zam'ı, Hayy ismidir. İmam-ı Rabbânî'ye göre de İsm-i A'zam, Kayyûm'dur.
Görüldüğü gibi İslâm büyükleri, İsm-i A'zam'ı farklı isimlerde bulmuştur. Belki de herbirinin hususi âlemine tecellî eden İsm-i a'zam değişik olmuştur.
Esmâ-i Husnâ içinde bir İsm-i A'zam olduğu gibi, her isim için de a'zamî bir mertebe vardır. Bâzan bir ismin a'zamî mertebesi, İsm-i A'zam ile karıştırılır; o isim a'zamî mertebedeki tecellîsi sebebiyle İsm-i A'zam sanılır. İsm-i A'zam'ın her âlime göre değişik olmasının bir sebebi de budur.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz